19 Eylül 2011 Pazartesi

E-TESETTÜR

        Bilgisayarın ve internetin hayatımıza girmesiyle birçok şey kolaylaştı.Haberlere çabucak ulaşıyor,sevdiklerimizle hasret gideriyor,hatta yeni insanlar tanıyıp seviyoruz.Ama en önemlisi ulaşamadığımız şeylere bir parmak ucu kadar yakınlaşmamız.
        Biz tesettürlü hanımların en büyük sorunsalı da buydu: ulaşamamak...
        Önce bloklar sayesinde yalnıız olmadığımızı gördük.Tanıştık ,sosyalleştik,fikir alışverişinde bulunduk.Bizim gibi düşünen ,giyinen, yaşayan insanlar mutlu etti bizi.sonra gördüğümüze dokunmak ,giymek istedik.birkaç tesettür firması online satışlara başladı.Benim ilk keşfettiğim Armine oldu.

 ARMİNE ONLİNE

        Benim gibi Türkiye'nin ücra köşelerinde yaşayan ve bulunduğu yerde hiç tesettür mağazası olmayanlar bayram ettik.sanal mağazayı gezip ürününü seçiyorsun.Bir haftada elinde oluyor.

AKER ONLİNE

      Tabi bu arada TRENDYOL,MARKAFONİ ,ALAMARKA,LİMANGO gibi e- mağazalar çıktı ortaya.Bu mağazaların en önemli özelliği ürünlerde birkaç gün süren büyük indrimlerin olmasıydı.
      Ahhh keşke, diyordum hep.Keşke birkaç tesettür firması da katılsa satışlara.Çok içten istedim sanırım:))tesettür firmaları bu sitelerde satış yapmadı ama tamamen tesettür ürünü satan  e- mağazalar açıldı.
      Bunlar çok güzel yenilikler.Çok güzel gelişimler.Artık sosyal hayatta biz de varız diyoruz. Bizlere bu imkanları sunanlara teşekkür ediyorum.
      Benim sık kullanılanlara eklediğim ve sık sık ziyaret etttiğim sanal mağazalar:

AKMAĞAZA

MODANİSA

MODALAMA

YENİMODA

Modalama da satışa sunulan iç çamaşırları sadece bayanlar görebiliyor.bu duyarlılık bile beni gururlandırıyor.

Henüz bu siteleri keşfetmediyseniniz buyrun bir tadına bakın.alışverişe doyamayacaksısız.:))





7 Temmuz 2011 Perşembe

TEKBİR'E NELER OLUYOR?




       
             Tesettür giyimde ilk göz ağrımdır Tekbir giyim. Eminim birçoğunuzun da öyle... Çünkü bundan 5-6 yıl öncesine kadar tesettür giyim firmaları bu kadar yaygın değildi.Rekabetin olmayışı sebebiyle de Tekbir ''zoraki tesettür kıyafetler'' üretiyordu. Düğünlere giderken giyilecek kadar ağır kıyafetler, orta yaş kadına hitabeden giyim tarzı... Her girişimde burun kıvırarak çıkardım mağazadan. Özellikle günlük , spor kıyafetleri çok arıyor ve yamalı bohça gibi giyinmek zurunda kalıyorduk.
             Geçenlerde Tekbir giyimin defilesi oldu.Giysilerden çok defile sırasında mankenlerin kıldığı cenaze namazı gündeme düştü. Ama bence kıyafetler de göz ardı edilemeyecek kadar şıktı.Tekbir Giyimdeki yenileşme bi hayli belirgin.Tekbir giyimde tasarım ekibinin başına geçen Esra Karaduman(genel müdürün kızı) ın etkisi de var elbet.Genç ,dinamik,yurtdışında moda eğitimi almış.
             Ayrıca firmanın tesetüre uygun kıyafetler ürettiğini de unutmamak lazım.Mesela Armine birara facede tasarımları için fikir danışmıştı.Neydi onlar yahu?.. Uçlarından çalınmış etekler garip tarzda kıyafetler...(Bazı modellerini çok beğendiğimi de söylemeden geçemeyeceğim)
             Velhasılı kelam ben yeni Tekbir'i begendim.Ya siz?

3 Nisan 2011 Pazar

POLARİSTEN AYAKKABI,ÇANTA VE CÜZDAN

             Bahar bir görünüp bir kayboluyor şu günlerde.İçim kıpır kıpır ama bedenim ... Bir sonbahar, bir de ilkbahar beni mahvediyor. İnsanın bütün kemikleri mi ağrır canım.Üstüne üstlük bizim yavru kuzu da anasına çekmiş.Velhasılı kelam geçen haftayı bahar virüsleriyle mücadele içinde geçirdik.

              Güneşli bir günde ben yine dayanamadım ve yeni sezon ayakkabılara bakayım dedim.( ayakkabılara bakarken hastalığımı unuttum.) Polarisin geçen sene de satışta olan ama benim dikkatimi çekmeyen ayakkabılarına vuruldum.Laciverti sevmezdim ama geçen seneden başlayan ''lacivert-kırmızı-beyaz''akımına ben de kapıldım.

               Neyse efendim daha ayakkabıyı denemeden görevli çantasını da getirmez mi? off ben eridim.O an almaya karar verdim.Fakat Mardin'de olmanın  bir dezavantajıyla yine karşılaştım...Ayağıma uygun numara kalmamıştı ve gelmesi tam iki hafta sürdü. Dün beni aradılar koşa koşa gittim ayakkabıma kavuştum.

               Cüzdan mı?  Oda arada kaynadı işte...



Çantanın kırmızısı da vardı aslında. Ama bu daha uyumluydu ayakkabılarla :))


                                                          eeee Siz nasıl buldunuz?


       

Tabi bir de eşarp sorunsalı var.Bunlarla nasıl bir eşarp örtünmeliyim bilemedim.Arminenin  bi tane var  üstü yazılı.Eşim pek bir sinir oluyor yazılı eşarplara. ''insanlar kafandakini okumaya çalışacak'' diyor. Bi dakka hemen fotosunu koyalım :))   Nasıl olur dersiniz?




Bu arada dda' yeşil topuklara 'teşekkür ediyorum.Fotoğrafı ancak orada buldum.

27 Mart 2011 Pazar

KIRMIZI VE SİYAH TUTKUSU



Kırmızı...
Siyah...
Asalet, zerafet,
Çok seviyorum bu iki rengi.Hem birlikte hem ayrı çok fazla kullanıyorum.Yukarıdaki fotoğrafta iki rengin birarada olduğu birkaç parça seçtim.Ama inanın kıyafetlerimin yarısından fazlası siyah renklidir. Bir kere zayıf gösteriyor siyah.Aynı zamanda da asil. Ama sürekli giyince de iç kararttığını itiraf etmeliyim. Kırmızıysa zor bir renk.Her yerde herortamda dikkati üzerinize toplayabilirsiniz. Çekici...Yani aslında amacım çekici olmak falan değil. Bu iki rengi seviyorum ve kendime yakıştırıyorum.

Eminim herkesin de benim gibi bir renk tutkusu vardır.

Fotoğraftaki eşarp da tam sekiz yıllık bir Pierre Cardin. Demek ki neymiş? Sekiz yıl önce de kırmızı siyah tutkunuymuşum



 Sağ alt köşedeki ayak parmagı için üzgünüm.görmezden gelin :)))

25 Mart 2011 Cuma

SURİYE SÜRMESİ

                          Dün yine yorgun argın okuldan dönüyordum.Başörtüm kaymış, kollarım çantanın ağırlığından sünmüştü. Tabiri caizse üzerimden buldozer geçmiş gibiydim.O sırada sevgili komşum cama çıkıp zorla beni alıkoydu.
-Şekerim gelsene, Sibel'in kızkardeşi Suriye'den birşeyler yollamış.Herkes bizde.
     
                         Bunu duyan ben enerji içeceği içmiş gibi oldum.Koştum komşuya...Aman ne hoş şeyler vardı görseniz.Şimdi Suriye ne alaka diye sormayın.Mardin'le sınır komşusu Suriye.Ee böyle alınca kız alıp vermeler çok sık görülüyor.Herkesin bir akrabası mutlaka var.Yemek kültürleri, giyimler, yaşam tarzları birebir aynı. Suriye'den Mardin'e; Mardin'den Suriye'ye eşya sirkülasyonu müthiş...

                        Neyse,girdim baktım içeri ama hayal kırıklığı...Bütün ganimet paylaşılmıştı apartman sakinleri tarafından.Ne hikmetse bu güzelim sürme setini alan olmamış.Ona da ben yapıştım.


Gördüğünüz üzere üçlü set halinde.
Siyah ruja benzeyen göz kalemi (sürme)
eyeliner
ve
far



 Farı biraz farklı aslında.Toz halte değil de biraz kremsi bir yapıda.Ama gözde muhteşem duruyor.Ayrıca fiyatı çok uygundu.7.50 tl'ye aldım...

20 Mart 2011 Pazar

KOŞU BANDIM VE YAZA HAZIRLIK

                   10 ocak günü hayatım ve sağlığım adına bir karar aldım.Sekiz yıldır bağımlı yaşadığım sigarayı bıraktım.Yalnız bu olay söylendiği gibi basit değil.Hele ki sabah uyandığınızda yüzünüzü yıkamadan sigara içiyorsanız,bir mekana gittiğinizde sigarayı nerede içerim diye aranıyorsanız, her yemekten sonra ya da her kahvenin yanında mutlaka yakıyorsanız bir sigara siz de bir tiryakisiniz. Ben de bir tiryakiydim. Sağlığım için değil ama bozulan cildim, kalınlaşan sesim, kül tablası gibi kokan tenim, sararan dişlerim için bıraktım sigarayı.

                                   Bu fotoğrafta son sigaramı içiyordum.Yemin edip söndürdüm.

          Neyse asıl konu sigarayı bırakmam değil.bıraktıktan sonra oluşan yeme tutkum.Amanın bu nasıl bir tutkudur böyle…iki ay boyunca çılgınlar gibi yedim ve sekiz kilo almayı başardım.Zaten doğumdan sonra kilolu guubuna giren ben sigarayı bırakınca da şişko gurubuna giriverdim birden. Diyete başladığım her günün akşamı tıka basa yemiş vaziyette uyudum…off Allahım of…Nasıl bir kabus bu yaa…Dolaptaki giysiler de olmamaya başladı iyice…Kocaman gıdışım, patlayacakmış gibi duran göbüşüm …Kabus gibi bir kadına dönüştüm anlayacağınız.Sigarayı bırakanlara spor tavsiye ediyor doktorlarımız.Ama maalesef Mardin’de bayanlar için bir spor salonu da yok.Ben de koşu bandı almaya karar verdim.Kullananlar çok iyi kilo veriyorlarmış.Ama bir çok kişi de kaldırıp bir köşeye koymuş.Neyse geldi benim koşu bandım. sabah akşam koştum terledim…Bakalım yaza ince belli girebilecek miyim.Tiril tiril elbiseler, etekler harika.Ama yaz kıyafetleri hiç kilo kabul etmiyor.Açık renk zaten olduğu gibi kiloyu ortaya çıkarıyor.Kış mevsiminde koyu renkli kıyafetler kilolarımızı biraz olsun gizliyordu.Yani anlayacağınız son birkaç aydır kendimle büyük bir mücadele içindeyim.üç zararlı alışkanlığımdan kurtulmaya çalışıyorum:

1.Sigara
2.yemek  yemek
3.sinirli olmak                     

Bu arada geçenlerde edibenin sayfasınıda okudum kendisi çok fazlza kilo vererek büyük bir başatıya imza atmış.buradan tebrik ediyorum onu.İzindeyim Edibecim.

7 Mart 2011 Pazartesi

KAPILAR AÇILDI

         Şükürler olsun. Haremgah 'ın kapıları yeniden açıldı.Ne oldu bilmiyorum ama yasağın kalkması harika....Tüm blok severlere hayırlı olsun...