19 Eylül 2011 Pazartesi

E-TESETTÜR

        Bilgisayarın ve internetin hayatımıza girmesiyle birçok şey kolaylaştı.Haberlere çabucak ulaşıyor,sevdiklerimizle hasret gideriyor,hatta yeni insanlar tanıyıp seviyoruz.Ama en önemlisi ulaşamadığımız şeylere bir parmak ucu kadar yakınlaşmamız.
        Biz tesettürlü hanımların en büyük sorunsalı da buydu: ulaşamamak...
        Önce bloklar sayesinde yalnıız olmadığımızı gördük.Tanıştık ,sosyalleştik,fikir alışverişinde bulunduk.Bizim gibi düşünen ,giyinen, yaşayan insanlar mutlu etti bizi.sonra gördüğümüze dokunmak ,giymek istedik.birkaç tesettür firması online satışlara başladı.Benim ilk keşfettiğim Armine oldu.

 ARMİNE ONLİNE

        Benim gibi Türkiye'nin ücra köşelerinde yaşayan ve bulunduğu yerde hiç tesettür mağazası olmayanlar bayram ettik.sanal mağazayı gezip ürününü seçiyorsun.Bir haftada elinde oluyor.

AKER ONLİNE

      Tabi bu arada TRENDYOL,MARKAFONİ ,ALAMARKA,LİMANGO gibi e- mağazalar çıktı ortaya.Bu mağazaların en önemli özelliği ürünlerde birkaç gün süren büyük indrimlerin olmasıydı.
      Ahhh keşke, diyordum hep.Keşke birkaç tesettür firması da katılsa satışlara.Çok içten istedim sanırım:))tesettür firmaları bu sitelerde satış yapmadı ama tamamen tesettür ürünü satan  e- mağazalar açıldı.
      Bunlar çok güzel yenilikler.Çok güzel gelişimler.Artık sosyal hayatta biz de varız diyoruz. Bizlere bu imkanları sunanlara teşekkür ediyorum.
      Benim sık kullanılanlara eklediğim ve sık sık ziyaret etttiğim sanal mağazalar:

AKMAĞAZA

MODANİSA

MODALAMA

YENİMODA

Modalama da satışa sunulan iç çamaşırları sadece bayanlar görebiliyor.bu duyarlılık bile beni gururlandırıyor.

Henüz bu siteleri keşfetmediyseniniz buyrun bir tadına bakın.alışverişe doyamayacaksısız.:))





7 Temmuz 2011 Perşembe

TEKBİR'E NELER OLUYOR?




       
             Tesettür giyimde ilk göz ağrımdır Tekbir giyim. Eminim birçoğunuzun da öyle... Çünkü bundan 5-6 yıl öncesine kadar tesettür giyim firmaları bu kadar yaygın değildi.Rekabetin olmayışı sebebiyle de Tekbir ''zoraki tesettür kıyafetler'' üretiyordu. Düğünlere giderken giyilecek kadar ağır kıyafetler, orta yaş kadına hitabeden giyim tarzı... Her girişimde burun kıvırarak çıkardım mağazadan. Özellikle günlük , spor kıyafetleri çok arıyor ve yamalı bohça gibi giyinmek zurunda kalıyorduk.
             Geçenlerde Tekbir giyimin defilesi oldu.Giysilerden çok defile sırasında mankenlerin kıldığı cenaze namazı gündeme düştü. Ama bence kıyafetler de göz ardı edilemeyecek kadar şıktı.Tekbir Giyimdeki yenileşme bi hayli belirgin.Tekbir giyimde tasarım ekibinin başına geçen Esra Karaduman(genel müdürün kızı) ın etkisi de var elbet.Genç ,dinamik,yurtdışında moda eğitimi almış.
             Ayrıca firmanın tesetüre uygun kıyafetler ürettiğini de unutmamak lazım.Mesela Armine birara facede tasarımları için fikir danışmıştı.Neydi onlar yahu?.. Uçlarından çalınmış etekler garip tarzda kıyafetler...(Bazı modellerini çok beğendiğimi de söylemeden geçemeyeceğim)
             Velhasılı kelam ben yeni Tekbir'i begendim.Ya siz?

3 Nisan 2011 Pazar

POLARİSTEN AYAKKABI,ÇANTA VE CÜZDAN

             Bahar bir görünüp bir kayboluyor şu günlerde.İçim kıpır kıpır ama bedenim ... Bir sonbahar, bir de ilkbahar beni mahvediyor. İnsanın bütün kemikleri mi ağrır canım.Üstüne üstlük bizim yavru kuzu da anasına çekmiş.Velhasılı kelam geçen haftayı bahar virüsleriyle mücadele içinde geçirdik.

              Güneşli bir günde ben yine dayanamadım ve yeni sezon ayakkabılara bakayım dedim.( ayakkabılara bakarken hastalığımı unuttum.) Polarisin geçen sene de satışta olan ama benim dikkatimi çekmeyen ayakkabılarına vuruldum.Laciverti sevmezdim ama geçen seneden başlayan ''lacivert-kırmızı-beyaz''akımına ben de kapıldım.

               Neyse efendim daha ayakkabıyı denemeden görevli çantasını da getirmez mi? off ben eridim.O an almaya karar verdim.Fakat Mardin'de olmanın  bir dezavantajıyla yine karşılaştım...Ayağıma uygun numara kalmamıştı ve gelmesi tam iki hafta sürdü. Dün beni aradılar koşa koşa gittim ayakkabıma kavuştum.

               Cüzdan mı?  Oda arada kaynadı işte...



Çantanın kırmızısı da vardı aslında. Ama bu daha uyumluydu ayakkabılarla :))


                                                          eeee Siz nasıl buldunuz?


       

Tabi bir de eşarp sorunsalı var.Bunlarla nasıl bir eşarp örtünmeliyim bilemedim.Arminenin  bi tane var  üstü yazılı.Eşim pek bir sinir oluyor yazılı eşarplara. ''insanlar kafandakini okumaya çalışacak'' diyor. Bi dakka hemen fotosunu koyalım :))   Nasıl olur dersiniz?




Bu arada dda' yeşil topuklara 'teşekkür ediyorum.Fotoğrafı ancak orada buldum.

27 Mart 2011 Pazar

KIRMIZI VE SİYAH TUTKUSU



Kırmızı...
Siyah...
Asalet, zerafet,
Çok seviyorum bu iki rengi.Hem birlikte hem ayrı çok fazla kullanıyorum.Yukarıdaki fotoğrafta iki rengin birarada olduğu birkaç parça seçtim.Ama inanın kıyafetlerimin yarısından fazlası siyah renklidir. Bir kere zayıf gösteriyor siyah.Aynı zamanda da asil. Ama sürekli giyince de iç kararttığını itiraf etmeliyim. Kırmızıysa zor bir renk.Her yerde herortamda dikkati üzerinize toplayabilirsiniz. Çekici...Yani aslında amacım çekici olmak falan değil. Bu iki rengi seviyorum ve kendime yakıştırıyorum.

Eminim herkesin de benim gibi bir renk tutkusu vardır.

Fotoğraftaki eşarp da tam sekiz yıllık bir Pierre Cardin. Demek ki neymiş? Sekiz yıl önce de kırmızı siyah tutkunuymuşum



 Sağ alt köşedeki ayak parmagı için üzgünüm.görmezden gelin :)))

25 Mart 2011 Cuma

SURİYE SÜRMESİ

                          Dün yine yorgun argın okuldan dönüyordum.Başörtüm kaymış, kollarım çantanın ağırlığından sünmüştü. Tabiri caizse üzerimden buldozer geçmiş gibiydim.O sırada sevgili komşum cama çıkıp zorla beni alıkoydu.
-Şekerim gelsene, Sibel'in kızkardeşi Suriye'den birşeyler yollamış.Herkes bizde.
     
                         Bunu duyan ben enerji içeceği içmiş gibi oldum.Koştum komşuya...Aman ne hoş şeyler vardı görseniz.Şimdi Suriye ne alaka diye sormayın.Mardin'le sınır komşusu Suriye.Ee böyle alınca kız alıp vermeler çok sık görülüyor.Herkesin bir akrabası mutlaka var.Yemek kültürleri, giyimler, yaşam tarzları birebir aynı. Suriye'den Mardin'e; Mardin'den Suriye'ye eşya sirkülasyonu müthiş...

                        Neyse,girdim baktım içeri ama hayal kırıklığı...Bütün ganimet paylaşılmıştı apartman sakinleri tarafından.Ne hikmetse bu güzelim sürme setini alan olmamış.Ona da ben yapıştım.


Gördüğünüz üzere üçlü set halinde.
Siyah ruja benzeyen göz kalemi (sürme)
eyeliner
ve
far



 Farı biraz farklı aslında.Toz halte değil de biraz kremsi bir yapıda.Ama gözde muhteşem duruyor.Ayrıca fiyatı çok uygundu.7.50 tl'ye aldım...

20 Mart 2011 Pazar

KOŞU BANDIM VE YAZA HAZIRLIK

                   10 ocak günü hayatım ve sağlığım adına bir karar aldım.Sekiz yıldır bağımlı yaşadığım sigarayı bıraktım.Yalnız bu olay söylendiği gibi basit değil.Hele ki sabah uyandığınızda yüzünüzü yıkamadan sigara içiyorsanız,bir mekana gittiğinizde sigarayı nerede içerim diye aranıyorsanız, her yemekten sonra ya da her kahvenin yanında mutlaka yakıyorsanız bir sigara siz de bir tiryakisiniz. Ben de bir tiryakiydim. Sağlığım için değil ama bozulan cildim, kalınlaşan sesim, kül tablası gibi kokan tenim, sararan dişlerim için bıraktım sigarayı.

                                   Bu fotoğrafta son sigaramı içiyordum.Yemin edip söndürdüm.

          Neyse asıl konu sigarayı bırakmam değil.bıraktıktan sonra oluşan yeme tutkum.Amanın bu nasıl bir tutkudur böyle…iki ay boyunca çılgınlar gibi yedim ve sekiz kilo almayı başardım.Zaten doğumdan sonra kilolu guubuna giren ben sigarayı bırakınca da şişko gurubuna giriverdim birden. Diyete başladığım her günün akşamı tıka basa yemiş vaziyette uyudum…off Allahım of…Nasıl bir kabus bu yaa…Dolaptaki giysiler de olmamaya başladı iyice…Kocaman gıdışım, patlayacakmış gibi duran göbüşüm …Kabus gibi bir kadına dönüştüm anlayacağınız.Sigarayı bırakanlara spor tavsiye ediyor doktorlarımız.Ama maalesef Mardin’de bayanlar için bir spor salonu da yok.Ben de koşu bandı almaya karar verdim.Kullananlar çok iyi kilo veriyorlarmış.Ama bir çok kişi de kaldırıp bir köşeye koymuş.Neyse geldi benim koşu bandım. sabah akşam koştum terledim…Bakalım yaza ince belli girebilecek miyim.Tiril tiril elbiseler, etekler harika.Ama yaz kıyafetleri hiç kilo kabul etmiyor.Açık renk zaten olduğu gibi kiloyu ortaya çıkarıyor.Kış mevsiminde koyu renkli kıyafetler kilolarımızı biraz olsun gizliyordu.Yani anlayacağınız son birkaç aydır kendimle büyük bir mücadele içindeyim.üç zararlı alışkanlığımdan kurtulmaya çalışıyorum:

1.Sigara
2.yemek  yemek
3.sinirli olmak                     

Bu arada geçenlerde edibenin sayfasınıda okudum kendisi çok fazlza kilo vererek büyük bir başatıya imza atmış.buradan tebrik ediyorum onu.İzindeyim Edibecim.

7 Mart 2011 Pazartesi

KAPILAR AÇILDI

         Şükürler olsun. Haremgah 'ın kapıları yeniden açıldı.Ne oldu bilmiyorum ama yasağın kalkması harika....Tüm blok severlere hayırlı olsun...

27 Şubat 2011 Pazar

ETSY-ELBİSE MODELLERİ

                  Elbise sevdam gün geçtikçe büyüyor.Bu kadar sevmeme rağmen kış mevsiminde pek giyemiyorum elbiseyi. Üşüyorum... Ama bahar geliyor ve tiril tiril elbiseler bizleri bekliyor. Bu gün dışarı çıkamayınca sitelerde gezindim biraz. Portakal Ağacı'nın yazarı Hatice Hanım'ın sık sık sözettiği ETSY'de çok şeker şeyler var. Ben de bir kaç elbise beğendim oradan. Eğer alışveriş yapmak istiyorsanız buradan buyurun  ETSY



Bu yeşil elbise ile aşağıdaki siyah elbise aynı modeldeler.Ben her zaman siyah rengi tercih ediyorum.

 


 Aşağıdaki elbise de tiril tiril bahara uygun.Baharı düşünmek şimdiden beni mutlu etmeye yetiyor.




Bu modelde ise kemer ve eteğin duruşuna bayıldım.tesettürlü olan arkadalar omuz ve kollar için alternatif düşünmeli (bolero olabilir)


 


Sıradışı bir ebise

 

 Bu da çok şık bir elbise.Özellikle çalışan bayanların iş yerlerinde tercih edebileceği türden.Ama benim gibi tesettürlüyseniz bu elbiseyi unutun gitsin...





































Elbiselerin fiyaları fena değil.50-80 dolar arasında değişiyor.Ne dersiniz güzeller değil mi?

26 Şubat 2011 Cumartesi

İSKENDER PALA, ŞAH& SULTAN

    

             Sisli ve yağmulu bir sabaha uyandım Mardin'de...Oysa  pazar için planlar yapmıştım.Ama bu havada insanın içine bir kasvet çöküyor.Kılımı kıpırdatmak içimden gelmiyor.Sanırım yapılacak en iyi şey gazeteler eşliğinde güzel bir sabah kahvaltısı yapmak. Arkasından kahvemi yudumlarken sonunu merakla beklediğim romanımı okumak. Evet bu günü okumaya ayırmalıyım. Okul ve ev işleri bir de çocuk derken pek okumaya fırsat bulamıyorum. Hekesin okuyup bitirdiği,hatta eleştirisini yaptığı Şah& Sultan' ı bu yüzden şimdi okuyabiliyorum.Evet, siz de hala okumadıysanız tarafımdan şiddetle tavsiye edilir. Olaylar ve kurgu oldukça ilgi çekici. Şah İsmail ve Yavuz Sultan Selim'in liderlik mücadelesini anlatıyor. İskender Pala'nın diline gelirsek: beni bir hayli yoruyor. Yapmacık bir dil kullanıyor.  Divan edebiyatı parçaladığını düşünüyorum. Neyse hayranlarını kızdırmayalım değil mi?Herkese keyifli pazarlar...

25 Şubat 2011 Cuma

ANNEM VE PAZEN

              Şimdilerde yeniden sahnelerde. Kim mi? Kim olacak canım pazen kumaşlar.
              Pazen kumaşlar bana hep annemi ve eteklerini hatırlatır. Ben henüz sekiz- dokuz yaşlarındayken giyerdi annem pazen eteklerini. Kışın ısıtırdı pazen annemi; anne yüreği de içimizi...Soba küfül küfül yanarken annemin dizinde-pazen etekli dizinde-sımsıcak ,derin bir uykuya dalardım.Annemin parmakları saçlarımda dolandıkça ben periler,prensesler diyarında bir yolculuğa çıkardım. Kabarık eteklerimle dolanırdım bulutlarda. Eteklerim pazen değil tüldendi. Pazen etekleri yalnızca anneler giymeliydi o zamanlar. Şimdilerde öyle mi? En çıtırının üstünde pazen etekler,gömlekler.Vitrinler cıvıl cıvıl pazenler...ama anneminkilerden farklılır biraz.kıyısına köşesine yerleştirilmiş deri detaylar,dantel süslemeler oldukça modern bir hava vermiş pazenlere.
                Hadi itiraf edin.İlk çıktıklarında siz de burun kıvırmıştınız.ıııııhhh...Giymem demiştim ben anne pazenini.Giyiyorum.Hem de seviyorum.
                Son bir aydır kendime elbise diktirmek istiyordum.Ama malesef Mardin'de ne istediğim ğibi kumaş ne de terzi bulabiliyorum.Yine de Mardin sokaklarında kumaş aramaya çıktım.


 
Mardinli bayanlar böyle renkli,cıvıl cıvıl,pırıl pırıl giyinmeyi seviyorlar.

                   
                  
                         Onu bulduğumda kenara itilmiş, terkedilmişti.Sevdim...Hayalimdeki elbiseye uygun değildi ama yeni  hayaller kurabilirim diyerek aldım.Üzerindeki bol çiçeklerden ötürü sade bir model istedim terziden.Lise dönemlerinde formalarımız vardı.Lacivert jileler...İşte onlar gibi sade ve zarif bir jile diktirdim pazen kumaşımdan.Yakası da hakim yaka tarzında.Çizme boyu oldu.Daha uzun bir elbise istiyordum ama bu kumaşla pek de hoşdurmayacaktı.
             
               
                      İşte pazen elbisem...


            
                    Deri ceketimle giyiyorum genelde.Oldukça hoş duruyor.Görenler beğeniyor genelde.Hatta terzide provadayken bir bayan pencereden görüp içeriye daldı.Aynı modelden elbise diktirmeye kararlıydı çıkarken.

                    Eşarpsa annemin çeyizinde saklayıp sonra da benim çeyizime koyduğu eşarp.İkisi de allı güllü ama şimdilik böyle kullanıyorum.Bakalım bir dahaki elbise serüvenim nasıl sonuçlanacak?

20 Şubat 2011 Pazar

SİNBO SAÇ ŞEKİLLENDİRİCİ

                Dışarıda tesettürlüyüm ama evde rahat giyinmeyi, saçlarımla uğraşıp makyaj yapmayı çok seviyorum.Eşarbın ve bonenin altında iyice yapışan saçlarımla pek de hoş göründüğümü söyleyemem.Eşimse bu konuyla ilgili tek kelime etmiyor.Edemiyor...Bilirsiniz kadınlar olumsuz sölerden hoşlanmaz.Ama eşlerimizin bir şey söylemesine gerek yok.''Çirkin kadın yoktur;bakımsız kadın vardır.''düsturundan yola çıkarak pırıl pırıl parlamaya ne dersiniz? Bu çok da zor değil gözlerinize süreceğiniz rimel ve kalem bakışlarınızı ortaya çıkaracak.Biraz allık ve teninizle uyumlu hafif bir ruj ile capcanlı bir yüze sahip olacaksınız.Saçlara da biraz ahenk verdik mi tamamdır.Hem kendinize güveniniz artacak hem de kendinize duyduğunuz saygı insanların size saygı duymasına yol açacaktır.

  Ben bu aralar saçlarımla uğraşırken yeni bir oyuncak edindim kendime. Sinbonun saç şekillendiricisi.Pratik ve kullanışlı.




fotoğrafta gördüğünüz gibi set halinde.




               Beş ayrı başlığı var.Fön başlığı, kalın ve ince dalga için başlıklar maşası ...Hepsinin birarada olması güzel.Ama bence setin içinde düzleştirici de olmalıydı.benim ayrı olduğu için ihtiyaç duymuyorum.

               Bu arada sakın yanlış anlaşılmasın.reklam falan değil bu.Ben severek kullanıyoru.sizlerle de paylaşmak istedim.

16 Şubat 2011 Çarşamba

HÜZÜNLÜ BAKIŞLAR

          Gözlerimiz ne çok şey ifade eder.Kişiliğimizin,duygu ve düşüncelerimizin aynasıdır sanki.Yaln söylerken bakamayız karşımızdakine.Gözlerden okunur çünkü yalanlar.Sevdiğimize derin derin bakarız 'seni seviyorum'derken.Çünkü kelimeler kifayetsizdir derin bakışlar yanında.Bakışlarımız donup kalır kuytu karanlıklarda boğuşurken ümitsizlikle.Bazen de buğulanır o bakışlar...hüzünlenir...
         Zümrem, arkadaşım, can dostum, sırdaşım, ve tanıdığım en akıllı kadın olan Filiz öğretmen hep hüzünlü baktığımı söyler.Bu gün, bana aldığı eşarbı hediye ederken de yeniden hatırlattı hüzünlü bakışları.'Umarım bu cıvıl cıvıl eşarp hüzünlü bakışları alıp götürür.Seni böyle görmeye tahammül edemiyorum'dedi.Canım arkadaşımın zarif hediyesi ve güzel notu:



Kağıtta yazılı olan not:

''Dedim:çok yalnızım..
Dedin:ben sana çok yakınım(bakara186)
Dedim:Bunca günahım var hangisinin tövbesini yapayım?
Dedin:Allah bütün günahları bağışlayandır.(zümer53)
Dedim:yine bağışlar mısın?
Dedin:Allah'tan başka günahları bağışlayacak yoktur(aliimran135)
Dedim: Rabbim benim senden başka kimim var?
Dedin:Allah kuluna kafi değil mi? (zümer 36)
Evet allah  kuluna kafi.
Çok hoşuma gitti yukarıdaki satırlar.İstedim ki paylaşayım seninle,çirkin yazım eşliğinde.Bir de
İzmir'de görünce seni anımsayarak aldığım bu eşarbı kondurdum ucuna.Zümreme yakışır dedim bu renkler.Hem her taktığında gözlerindeki hüznü götürür de umut,yaşam,sevinç,kalır geriye diye düşündüm.Umarım beğenirsin,umarım sana hep güzel şeyler hatırlatır.Filiz''

TEŞEKKÜRLER FİLİZ ÖĞRETMEN


Bu son iki gündür aldığım ikinci Bona Sera eşarp oldu.İlkini eşim sevgililer günü için almıştı.Bona sera eşarplar çok kullanışlı oluyor.Başınızda kaymadan duruyor.Ayrıca İpek olmasına rağmen Aker veya Armine kadar fiyatlı değiller.Ama desen konusunda çok da farklı çizgileri olduğunu düşünmüyorum.

Bu da eşimin hediyesi olan eşarbım.Fotoğraf çekimlerinde pek iyi değilim.İdare edin artık :))
Bona seraları görmek içinTIK TIK

       
        

14 Şubat 2011 Pazartesi

İÇİMİZDEKİ BOŞLUK...

                    İçimde kocaman, büyük bir boşluk var. İki arada bir derede kalışımın simgesi bu gün. Bir yanım - toplumun dayatmacalarını seven - Sevgililer gününü kutlamak, çılgınlar gibi alışveriş yapmak istedi. Diğer yanım - daha içsel, daha özsel - Sevgililer gününden kaçmam ve Mevlit Kandilinin maneviyatı ile yoğrulmam gerektiğini kulağıma fısıldayıp durdu...iki ara bir dere meselesi işte... Biz Müslümanlar günlük hayatımızda ne de çok yaşıyoruz bu ikilemi...
-sinemaya git ama filmler senin maneviyatını bozar!
-cafede arkadaşlarınla söyleş ama maneviyatın bozulur!
-bowlinge git, tavla oyna ama...
-biraz spor yap? spor kıyafetler tesettüre uygun değil...maneviyatın bozulur!
-yüzmek? haşemayla işiteceğin sözlere hazır ol..
Hayır,hayır...dünyaya dair ne yapsak  içimizdeki o boşluk büyüyecek, bizi yalayıp yutacak mı?
Modern çağda yaşamak bu olsa gerek....
Bilmiyorum ama tek bildiğim dengeyi tutturmak.Denge insanı Efendimiz de bunu tavsiye ediyor..
O'nun kaygan kumlara bıraktığı ayak izlerini takip etmek zorlaştı...İzler silinmek üzere...Yapmamız gereken Efendimizin sünnetine sarılmak ve parlak yıldızlara benzettiği ashabına tutunmak...
                                     
                                                                
                           Güzel yüzlü,gül yüzlü efendim,selam ve salat sana olsun.

12 Şubat 2011 Cumartesi

GÜNLERDEN BİR GARİP GÜN

     Bu sabah yataktan kalkmak bir hayli zor oldu benim için.Uyumak, uyumak... sonsuza kadar uyumak istiyordum sanki... Sömestir tatilimiz bitmeye yüz tutmuşken, ben evime ve oğluma alışmışken, canımın içi anneciğimi yeni yolcu etmişken ve Mardin bu gün bu kadar soğuk ve sisliyken... Evet,  bu gün gerçekten pek de keyifli olmayacak gibi. İnsan kapalı havalarda neden keyifsiz olur bilmem. Bu gibi durumlarda en iyisi kendini alıp dışarıya atmak oluyor. Biraz alışveriş yapmak, sıcak bir mekanda sıcak bir şeyler içmek insanı rahatlatıyor. Ama ben yine de bilgisayarıma yapışıp nette dolaşmayı tercih ettim.

  Biliyorsunuz bu sene uzun elbiseler ve etekler moda oldu. Ben de kendime uzun bir elbise diktirmek istiyorum.Nette birkaç model buldum sizlerle de paylaşayım.
 

Bu model benim çok hoşuma gitti.Sanıyorum elbisemin kolları bu şekilde olacak. Yakası ve etek bölümü konusunda kararsızım.



Tesettürlü arkadaşlar yukarıdaki modeli gömlekle giyebilirler.
 
 
 
 

   Elbise biz bayanlara çok yakışıyor ama nedense giyerken biraz ürkek yaklaşıyoruz onlara..Kilo probleminiz varsa  sizi oldukça zarif gösterecek. Asil bir duruş katacağı da kesin.

TUĞBA TESETTÜR GİYİM


Tuğba tesettür giyimİn düzenlediği bir yarışma var.Tuğba tesettürü en iyi anlatan kelimeyi buluyorsunuz ve arkadaşlarınızın beğenmesini istiyorsunuz. En çok beğeniyi toplayan kişi ödülü alıyor.
Birinciye Tuğba pardesü
İkinciye  Tuğba etek
Üçüncüye Tuğba eşarp

Eğer çevreniz genişse kesinlikle katılın bu yarışmaya.Hediyeler oldukça güzel.Yarışmaya buradan ulaşabilirsiniz TIK TIK

6 Şubat 2011 Pazar

BURCUNUZ VE GİYİMİNİZE ETKİLERİ

              Burcunuzun özelliklerini taşır mısınız?
              Ben Kova burcuyum ve burcumun özelliklerini genel olarak taşırım.Taşımadığım iki özelliği var:düzenli olmak ve ince bir bedene sahip olmak :)
Ama giyim konusunda tam bir kovayım.Kovalar çağın ötesinde yaşarlar.Hal böyle olunca da çağın ötesinde giyinirler.İnsanlar kovaların giyim zevkinden pek bir şey anlamaz.Çünkü özgür giyinirler.Moda önemli değildir onlar için.Özgürlük,rahat olmak ve kendini güzel hissetmek...
               Aşagıda bazı burçlarla ilgili bilgileri de derledim.devamı sonra gelecek.Unutmayın ki burcunuzun özelliğini taşımıyor olabilirsiniz.Ya da yükseleniniz sizi etkiliyor olabilir.

        KOÇ   Alev kırmızısı parlak kırmızı





FİZİKİ YAPISI:
Fiziksel yapıları uzun yüzlü ve uzun boyludurlar. Kolları ve bacakları güçlüdür. Esmer ve kıvırcık saçları vardır. Bakışları delici ve keskindir. Sağlıklı bir ciltleri vardır. Spor yapmaya meraklı oldukları için de, bir çok spor salonlarında Koçlara rastlayabilirsiniz. Güzel dişleri olan Koçların; gözlerini dikerek gülümsemesiyle, çevrelerini etkisi altına alırlar
GİYİM ZEVKİ:
Koç burcu kadınları genellikle havalı olur. Özellikle giysileriyle dikkati çekmek onlar için başlı başına bir zevktir. Aksesuar kullanmaya bayılırlar. Gösterişli ve şatafatlı giysiler tam onlar içindir. İpekli kumaşları tercih ederler. Alışverişe plansız çıkarlar ve ilk beğendiklerini alırlar. Ayakkabıları pratik olmalıdır. Çok fazla aksesuar kullanmazlar. Ancak onların vazgeçemedikleri iki aksesuar vardır: Gözlük ve saat.

                          BOĞA Açık pembe açık yeşil, uçuk mavi, krem
                                                               
                                                                    
FİZİKİ YAPISI:
Kısa boylu, sağlam bir boyun yapısına sahiptirler.Kısa bir boyun ve mahmur bakışlıdırlar. Esmer tenli olup, koyu ve sıcak bakışlı kişilerdir. Saçlar gür ve kıvırcık olabilir. Özellikle boğa kadınları genç yaşlarda çok güzel olmalarına karşın, ileri yaşlarda aşırı nişastalı yiyecekler tükettikleri için, yüz hatları hantallaşır ve kalın bir bedene sahip olurlar

GİYİM ZEVKİ:

Boğa burcu kadınları boğazlarına düşkün oldukları için biraz kiloludurlar. Kolay kolay kıyafet seçemezler. Tercihleri genellikle bol giysiler üzerinedir. Vücut hatlarını pek ortaya çıkarmak istemezler. Parlak olmayan ancak canlı ve sıcak renklerden hoşlanırlar. Boğa kadınları gece davetlerinede bileklerine kadar inen uzun tuvaletler giyerler. Takıları az ama gerçektir. Altın ve gümüşten yanadırlar. Yün şallar kemerler eldivenler ve kürkler boğa kadınlarının gardrobunda mutlaka ve mutlaka bulunur.



İKİZLER  Mavinin tüm tonları


FİZİKİ YAPISI:

Güzel bir fiziğe sahiptirler. Uzun boy, biçimli bir beden, uzun kol ve bacaklar, koyu kumral saçlar, kahverengi gözlere sahiptirler. Gözleri keskindir ve uzağı çok iyi görürler. Gözlemcilikleri çok güçlüdür

GİYİM ZEVKİ:
Kıyafet seçimi konusunda oldukça cesur olurlar. Herkesin kolayca giyemeyecekleri kıyafetleri büyük bir rahatlıkla giyerler. Cesaretleriyle insanları şaşırtırlar. Çok abartılı ve bol renkli giysileri tercih ederler. İkizlerin kıyafetleri yarı spor yarı abiyedir. Fantastik kumaşlardan yapılan giysilere baylırlar. Renker ise hem canlı hem de birbirleriyle uyumlu olmalıdır. Kaşmiri ince pantolonları ve ipeği severler. Az sayıda olan aksesuarları şıktır.

YENGEÇ Beyaz gümüş eflatun



FİZİKİ YAPISI:

Gerçek Yengeç Burcu insanı fiziksel olarak; soluk, beyaz tenli, orta ve kısa boylu, yuvarlak yüzlüdür. Gözleri genelde gri veya mavi gözlüdür. Saçları mat ve kahverengi olur. Yengeç kadınları tartışmasız çok güzeldirler. Ay gezegenini simgeleyen güzel yüzleri vardır. Vücut yapıları gençliklerinde güzeldirler.Yaşları ilerledikçe, dikkat etmezlerse kilolu tombul bir vücutları olur.
GİYİM ZEVKİ: Tüllerin satenlerin ince kumaşların hoşuna gittiği yengeç kadını kendini bu kumaşların içinde çok çekici bulur. Şapka takmaktan hoşlanır. Ancak şapkaları kasket tarzı pratik olanlardan değildir. Onlar hasır şapkaları ya da fransız film sanatçılarının kullandığı büyük şapkaları tercih ederler. Duygusal bir yapıya sahip olan Yengeç burcu kadınları genellikle açık renkleri tercih ederler. Aksesuar kullanmaya bayılırlar. Küpe, kolye, zincir ve kemer düşünüdürler. Çok çılgın giyinmeyi severler.
ASLAN  Lame

 
FİZİKİ YAPISI:

Aslan burcunun tipik fiziksel özellikleri: Boyları genelde uzun ve kemikleri kalındır. Omuzlar geniş, kaslar gelişmiştir. Açık renk saçlı, pembe beyaz tenli, büyük ve yuvarlak başlıdır. Gözleri iyi görür. Kadınları saçlarını çok severler. Dış görünüşlerine çok önem vermeleri yüzünden, onları her an bakımlı görebilirsiniz. Yürüyüşleri farklıdır ve girdikleri yerlerde gözler hemen üstlerinde toplanır. Fiziksel çekiciliğinin farkında oluşu,onu daha gururlu ve ben merkezci yapar.

GİYİM ZEVKİ:
 Aslan kadını ayakkabısından gömleğine kadar herşeyiyle ağır olmayı sever pahalı markalardan giyinmeyi tercih eder. Yün ve saten kıyafetleri beğenirler. Hazır giyim yerine kendilerine özel kıyafet diktirmekten yanadırlar. Aslanlar için aksesuar fetişisti demek yanlış olmaz. Pırlanta kürk ve altın onların vazgeçemedikleri ve sıkça kullandıkları aksesuarlardır

BAŞAK Limon sarısı, açık sarı, orta koyulukta mavi




 

FİZİKİ YAPISI:
 Uzun bir boy, ince bir bel yüzü pembe beyaz veya esmerdir. Saçları koyu renk ve genelde uzun olur. Sağlıklı saç tellerine sahiptirler. Gözleri insanın içini okur gibi baktığı için de hemen onun etkisinde kalırsınız Farklı bir karizması vardır. Sistemli ve kuralcı yapıları dış görünüşlerine de yansır. Onları asla dağınık ve gelişigüzel göremezsiniz. Kıyafetleri klasik fakat etkileyicidir. Daima kaliteli yaşamaktan hoşlandıkları için, bütçelerini yansıtan hoş kıyafetleri kullanırlar, fakat abartıya kaçmamak şartıyla.
GİYİM ZEVKİ:
Pratik ve fonksiyonel kıyafetleri tercih eden başak kadını keten ve yün kıyafetleri sever. Onun giyim tarzını yumuşak tonlarda klasik çizgiler belirler. Aksesuarları sadece gerekli zamanlarda kullanırlar onun dışında aksesuar kullanmayı sevmezler. Saçlarını at kuyruğu yapmaktan elbise ya da tuvaletle broş takmaktan hoşlanırlar. Başak kadınının çantası çok büyük ve birçok göze sahip olmalıdır. Çünkü herşeyi yanında taşımak ister. Seçtiği renkler genellikle pastel tonlarıdır. Başak burcu kadını her şeyde olduğu gibi kıyafet seçme konusunda da zariftir.




4 Şubat 2011 Cuma

ARMİNE EŞARP BAĞLAMA MODELLERİ

                     Daha önceki yazımda Armine'nin birbirinden güzel eşarplarını yayınlamıştım. Hatta eşarpları nasıl bağladıklarını çözmeye çalıştığımdan da bahsetmiştim.sonunda isteğime kavuştum.İşte yöntemleri:                             

Aslında mankenin yüz ve boyun yapısı da eşarbın duruşunda oldukça etkili.







Ben bu aşağıdaki eşarbı şal eşarplardan sanmıştım.Ama değilmiş.

Ne dersiniz çok da basitmiş yöntemler değil mi?sadece alışkanlık kazanmak önemli...
Bir de bazen eşarbınızı alelade bağlayarak çıkmak istediğiniz anlar oluyor.O vakitler bu modellerle uğraşmamak gerek.Bi hayli can sıkabilir.


3 Şubat 2011 Perşembe

ARMİNE 2010-2011 KIŞ KOLEKSİYONU

            Bir eşarp bu kadar mı güzel,bu kadar mı zarif olur!Armine'nin kış koleksiyonuna bayıldım.
            Pudra rengini çok severim.kış mevsimine de oldukça yakışıyor bu renk.Armine de başarıyla kullanmış renkleri.Pudra rengi eşarpla kahverengi kıyafetlerinizi kombinleyebilirsiniz.Haki tonuna ne dersiniz? pudra rengiyle ikisi zıt gibi görünse de bence birbirlerini tamamlayacaktır.
         

                                    İşte Armine'nin en çok beğendiğim eşarplarından seçmeler;



        
Ne dersiniz sizce de harika değil mi?Ayrıca eşarbın örtme şekli de çok zarif.Tesettürde ufak detaylar kullanarak zarif ve şık bir bayan olabiliriz.(Yukarıdaki eşarbı nasıl örttüğünü hala keşfetmeye çalışıyorum)



aşağıdaki eşarbı spor kıyafetlerinizle çok rahat kullanabilirsiniz.Her tür renkle uyum yakalayacaksınız.Özellikle kot kumaşlı giysilerinizle odukça hoş duracak.





Bu son fotoğraftaki eşarp da oldukça zarif.özellikle şık davetlerde siyah giysilerle kombinleyebilirsiniz.Siyah bizim için can simidi gibi değil mi?Zarif ve zayıf gösterir...ayrıntıları ve hataları gizler :)

Bunlar benim Armine 2011 kış koleksiyonundan en çok beğendiklerim.Tabii koleksiyon oldukça geniş.Eğer merak ediyorsanız     TIK TIK


Eşarpların fiyatını merak ediyorsanızTIK TIK

TÜM GÜZELLİKLER SİZİNLE OLSUN:)